22 Şubat 2013 Cuma

SANAL SEVGİLİ PART 1




 Yine arayı açtım değil mi? Ev ödevi verdim yazacağım hep birlikte üzerine konuşacağız dedim ama işler güçler müsaade etmedi. Söz veriyorum daha sık yazacağım artık!

30 yaşımın üzerinden 3,5 ay geçti yaklaşık... Belki yeri değil ama bir sayı tümcesinin arasına virgül girince bende bir mutluluk hasıl olur genelde. Siz de tam olmayan rakamları seviyor musunuz bilmem ama bir sayının tam ve eksiksiz olması beni rahatsız eder. Hatta küsuratlı rakamları neden illa tamamlamak isteriz, ona altındaki ya da üstündeki bir rakamın değerini biçmeye çalışırız anlamam. Biliyorum matematik bunu çok güzel açıklıyor ama ben matematiğin de bazen açıklanamayan hayatın bir parçası olmasını istediğim için onun da zaman zaman kusur yaratmasını bekliyorum sanırım. Evet 30 yaşımın üstünden kusurlu bir rakamsal değeri olan ama sevimli bir 3,5 ay geçti.

Bu yaşın beni daha özgür kıldığını söylemiştim daha önce. Hala aynı şeyleri düşünüyorum. Belki hayatımın dönüm noktası değil, belki çok fazla şey değişmedi bu zaman diliminde ama söylenişi bile tedirgin eden bir yaşın kolları altına sığınmak mutlu etti beni.

Mutlu olmak dedim de hadi mutluluk üzerine konuşalım biraz da. Mutlu olmaktan ne anlıyoruz?Gerçekten tüm dünya bir şekilde ilişkiler ve cinsellik çevresinde mi dönüyor ? Hayatında bir kadın olmayan bir erkek , hayatında erkek olmayan bir kadın ya da bunun değişik versiyonlarıyla ilgili beklentisi olan homosapien topluluk mutsuz mu ?

Einstein'in bir lafı var bilirsiniz :" Mutlu olmak istiyorsan bir amaca bağlan insanlara ya da eşyalara değil !" der. Einstein mutlu muydu? Bilimle olan ilişkisi mi yoksa insanlarla olan ilişkisi mi onu gerçek anlamda mutlu etmişti?

Hep soru sorduğumun farkındayım sevgili okur!  Ama illa bir cevap duymak istersen benden al sana yaklaşık mutluluk tanımım derim; iyi hissettiren insan, duygu, olay  ve eşyaların toplamı olan kavram!

Türk Dil Kurumu'nun mutluluk tanımını duymak ister misiniz ? İşte geliyor: "Bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmaktan duyulan kıvanç durumu". Ne yalan söyleyeyim ben çok etkilendim bu tanımdan! Düşünün ki bütün özlemleriniz sürekli ve eksiksiz olarak gerçekleşiyor. Buyrun hep birlikte bu tanımın eşliğinde etrafımıza bakalım. Evet dünyada mutlu insan yok maalesef...

Kişilere, hatta kurumlara göre değişir  mutluluk tanımı. Bira satmak istiyorsanız, alkolsüz bir hayatın mutluluk getireceği savını şiddetle reddedebilirsiniz. Çok çirkinseniz mutluluğun sırrının güzel insanlarda olduğuna inanmazsınız ya da çok güzelseniz çirkin bir insanla mutlu olmanın ne demek olduğunu idrak edemeyebilirsiniz.

Yazının kontrolümden çıktığını düşünüyor olabilirsiniz . Evet bir miktar ipin ucunu kaçırdığımı biliyorum ama henüz tekrar toparlamak mümkün. Ne diyorduk ; evet mutluluğun anahtarı gerçekten bir karşı cins ya da türevi bir ilişkide mi ?

Aslında hayatta ilerlerken karşılaştığımız tüm yaklaşımlar ve sorular mutluluğumuzu sürekli bir ilişkiye dayandırmaya çalışır. Zinde olduğunuz ve ışık saçtığınız tüm günler bu enerji bir sevgiliye delalet ediyormuş gibi davranılır. Yaptığınız her makyaj ya da şık bir kıyafet bir sevgiliye adanmış gibi yapılır. Biraz fazla gülümserseniz ilk fırsatta duyduğunuz soru şu olur; “ sevgilin mi var senin? “. Yeni bir uğraşınız vardır belki yaşama şevki veren ama imalar artar; “var var kesin bir şey !”

Hayatın kendisi ve hayatın bir parçası olarak bizler yani insanlar mutluluk tanımını bir ilişkinin kuyruğuna dolamak isteriz. Bu yüzden yalnız ve mutsuz insanlar sürüsü haline geldik belki de.

Bu yazıyı müsaadenizle burada noktalamak istiyorum. Sanal sevgili mevzuna girizgah için biraz uzun bir yazı oldu belki ama hissediyorum her şey güzel olacak…

**Yeni ödev : Bu yazıyı okuyan mutlu insanlar aşağıdaki yorum yap kısmına isimsiz olarak kendi mutluluk tanımlarını yazsınlar. Kimse yazmazsa da ne yapalım hayat devam ediyor... Sanal Sevgili Part 2 ile çok yakında yine buradayım.